1 Mayıs coşkuyla kutlandı…

1 Mayıs dolayısı ile sendikalar, sivil toplum örgütleri bazı siyasi partiler program dahilinde, saat 13.00’da Silifke Şehir stadı civarından başlayan yürüyüş ile Atatürk Anıtına kadar geldiler. Burada yapılan müzik, konuşma ve çeşitli etkinliklerle 1 Mayıs coşku içerisinde kutlandı.

Sesimiz Haber Merkezi Silifke Şehir Stadı civarında saat 13.00’da yürüyüşle başlayan ve devamında Atatürk Anıtında yapılan etkinliklerle büyük bir coşku içerisinde kutlanan 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlamalarına geniş bir katılım gerçekleşti. Şerife Coşkun ve Filiz Dilaver’in sunumunu yaptığı etkinlikte sıra ile kortej geçişinde tanıtımı yapılan siyasi partiler, dernekler, sivil toplum örgütleri ve sendikalar şöyle: Motosikletli Kadınlar Derneği (Kadın Motosikletliler motosikletleri ile birlikte alandan geçtiler), Silifke Tüm tarım Çalışanları ve Çavuşlar Derneği, İnşaat Çalışanları, DİSK (Genel-İş), Tüm Emekliler Sendikası, Eğitim-İş (Birleşik Kamu-Sen), Eğitim-Sen, SES (Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası), Tarım Orkam Sen, Tüm Bel Sen, Baro Temsilciliği, Türkiye Mimarlar ve Mühendisler Odası, Atatürkçü Düşünce Derneği, Alevi Kültür Derneği, Akdeniz Sekalılar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, 29 Ekim Kadınlar Derneği, Mersin Çevre ve Doğa Derneği, CHP, DEM Parti… Kortej geç işinin ardından saygı duruşunda bulunuldu ve 1 Mayıs marşı hep bir ağızdan söylendi. Sık sık çeşitli sloganların da atıldığı kutlamalarda 1 Mayıs ile ilgili konuşmayı ise, üretici kadınlardan Cennet Çelik gerçekleştirdi. Çelik konuşmasında şu görüşleri dile getirdi: Tarlalarda izimiz, meydanlarda sözümüz var diyerek konuşmasına başlayan Çelik, “Bizler gün doğmadan yollara düşüp, evimize bir lokma götürmek için emek veren tarım işçileriyiz. Biliriz ki bir gün gidemezsek o akşam tencere kaynamayacak. O yüzden şafakla yollara çıkar, alnı terimizi toprağa dökeriz. Dökeriz dökmesine ama geriye dönüp baktığımızda, karın tokluğuna geçmiş bir ömür görürüz. O her gün tek olduğu anlamına gelmez. Diyelim ki yağmur yağdı, o gün yevmiye yok. Bak başının çaresine bakabilirsin. Tek bu mu peki bizim sorunumuz, elbette hayır. Diyelim hastalandık, sigorta var mı? Yok! Paran varsa tedavi ol yoksa ölebilirsin. Birçoğumuzun güneş altında yoğun çalışmaktan tansiyon ve kalp hastalıkları peşini bırakmaz mesele, peki ne olacak? Yine ölebilirsin! Mesela bizleri tarlalara öyle araçlarla taşırlar ki, o taşıtlar artık trafikte kullanılması sakıncalılar sınıfındandır. Ama bizi taşıması sakıncalı değil. Geçmişten bugüne bu araçlarla yapılan kazalarda birçok arkadaşımız öldü ve peki buna çözüm ne oldu, hiçbir şey. Yine ölebilirsin! Şimdi soruyorum, bu saydığım nedenlerden dolayı neden hep biz ölümle karşıyayız? Neden biz açlıkla, yoksullukla sınanıyoruz? Neden bizim çocuklarımız, iyi okullarda okuyamıyor, onların kaderi de ırgatlık oluyor? Her gün sofralarınıza konan ürünleri sizlere ulaştıran bizler, neden bunlarla boğuşuyoruz? Ayrıca, tarlada işçi, eve dönünce ev kadını, anne, baba, eş gibi rollerimiz var. Çoğu zaman bu rollerin bir tarafı eksik kalıyor. Hele de sosyal yaşam nedir bilmeden, hiçbir etkinlik görmeden günler geçiyor. Anlayacağınız her şey eksik, tam bir tarafımız yok. Aramızda inşaat işçisi arkadaşlarımız var. Onlara da buradan selam olsun. Onlarla çok benziyoruz birbirimize. Gün bulup gün yiyoruz, bulamazsak da aç kalıyoruz. Güvencesiz çalışıyoruz, emekliliğimiz olmuyor, olası bir iş kazasında kendi kaderlerimize teslim ediliyoruz. Ama bu böyle gitmez! Artık yeter. Tarlalarda biz, fabrikalarda biz, inşaatlarda biz, kısacası yaşamın her alanını biz yaratıyoruz ama yarattığımız yaşamın hiçbir nimetinden faydalanamıyoruz. Dahası yeri geldiğinde hastalıklarla, ölümlerle sınanıyoruz. Buna buradan, bu anlamlı günde, bayramımız olan 1 Mayısta itiraz ediyoruz. Güvenceli ve yaşanabilir bir hayat istiyoruz. Çocuklarımıza güzel bir gelecek bırakmak istiyoruz. Ölmek istemiyoruz, Ömrümüz boyunca sağlık sorunlarıyla boğuşmak istemiyoruz. Kısacası hayatlarımızı geri istiyoruz! Bu talep ve duygularla, Yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın Birlik, Mücadele ve Dayanışma diyoruz” diyoruz diyerek, Abidin Yağmur’un yazdığı şiiri okuyarak konuşmasını noktaladı. Konuşmaların ardından halkoyunları ekibinin gösterileri, müzik eşliğinde halaylar ve sık sık atılan sloganlarla 1 Mayıs coşkusu doyasıya yaşandı.